Bu ülkede saygı yok. Ne fikre ne düşünceye ne de başka bir şeye saygı yok. Daha doğrusu bizim gibi düşünmeyenlere saygı yok. Bir insan bizim gibi düşünmüyor ise ona saygı olmaz. Bir insana ancak bizim gibi düşünüyorsa sonsuz saygı oluyor sağcısında da solcusunda da. Bu saygısız insanlar şunu anlamalı, saygı senin gibi düşünmeyene olur. Lütfen saygıyı sizin gibi düşünmeyenlere duyunuz. Siz zaten sizin gibi düşünene saygı duyarsınız. Önemli olan sizin gibi düşünmeyene saygı duymaktır. Yılbaşında da aynı sıkıntı yaşandı. Yılbaşı kutlayanı gâvur ilan edeni mi dersin, kutlamayın diyene olmadık hakaret eden mi? Bu tartışmalar bizde bitmez ve uzun yıllar başımızı ağrıtır. Geçen gün sizde televizyonlarda izlediniz, bazı CHP’liler Cuma günü hutbede imamların diyanetten gelen ‘Yılbaşını kutlamayın, yılbaşı bizim adet ve geleneğimiz değil’ diye ikaz etmesini eleştiriyor. Bunu ayrımcılık olarak görüyor. Kendi dünya görüşüne aykırı olduğu için itiraz ediyor. Çünkü demokrasiyi kendi düşüncesine uygun olmayan fikirlerin açıklanmaması olarak görüyor. Çünkü demokrasiyi bilmiyor. Hadi bazı CHP liler böyle düşünüyor, başkaları düşünmüyor mu? Hem de kendini dindar tanımlayanlar da. Özellikle yılbaşındaki silahlı terör saldırısından sonra itiraz ediyor ve bu açıklamayı yanlış buluyor. Ben de gülsem mi ağlasam mı diyorum. Bu dindarlara ne oluyor. Hatta iş o seviyeye geldi ki; Bu hutbenin yanlış anlaşılacağı korkusu ile patlamadan sonra diyanet işleri başkanı Cami ile diskoda ve eğlence merkezinde vurulanları bir arada kullandı. Yani cami ile eğlence merkezini eşitledi. Bu da suçluluk duygusu mudur, yoksa başka bir şey mi anlayamadım. CHP lilerin bir kısmı zaten demokrat değil. Eğer CHP demokrat olsa idi, demokrasi şimdiye ülkeye yerleşmişti. Onlar Cumhuriyetçi, dikkat ederseniz dillerinden Cumhuriyet düşmez. Yıllardır Cumhuriyet ve Laiklik dediler. Demokrasi dillerinde pek yoktur. Son zamanlarda yani dindarlar muktedir olduktan sonra demokrasi kelimesi çıkmaya başladı. Eğer CHP liler demokrasiye çok önem verse idi Atatürk ilkelerinden biri de Demokrasi olurdu. Öbür taraftan dindarların çoğu zaten demokrat değil. Gelelim diyanetin Cuma hutbesine; Ben diyaneti birçok konuda eleştiririm ve yanlış gördüğüm konuyu yazarım. Ama bu sefer diyanet haklı. Çünkü Demokrasi gereği diyanet camiye gelen vatandaşlara din konusunda vaaz verir. Dinin emir ve yasaklarını anlatır. Yılbaşının dine uygun olup olmadığını, bunu kutlamanın Hristiyanlara benzemek olduğunu söyleyebilir. Bunu söylemesi yanlış değil onun vazifesidir. Çünkü kendi cemaatini bu konularda bilgilendirmek diyanete ve cami hocalarına aittir. Diyanet bu konularda açıklama yapmaz ise vazifesini yapmamış sayılır. Dine göre ne yanlış ne doğru onu açıklamak diyanetin görevidir. Onu kabul etmek ve ona uymak veya uymamak da cemaate kalmış bir şeydir. Diyanet bu açıklamaların da kimseye hakaret etmiyor ve kimseyi teröre çağırmıyor ise (ki böyle bir durum yok) bunda bir sakınca yoktur. Diyanetin söylediklerinin hoşunuza gitmemesi önemli değil. Her zaman hoşunuza gidecek şeyleri açıklamak zorunda değil çünkü. Onların vazifesi din konusunda fikir vermek, uygulamak ise vatandaşa aittir. Bu cümlelere katılmazsınız o da sizin özgürlüğünüz size karışan var mı? Zaten bazı CHP lilerin en önemli özelliği dine ya da dindara hakaretleri ve olumsuzlukları ifade özgürlüğü olarak görmesi, ancak dindarların fikirlerini açıklamasını tehlikeli ve yanlış bulması. Onlar önce demokrasiyi öğrensinler. Dine sövenleri onların demokrat hakkı diye savunanların, şiddete çağırmayan hutbeyi de savunması gerekiyor.