“Artık yeni bir çağa giriyoruz, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, bazı meslekler ortadan kalkacak, Dijital Dünya Blok Cin tabanlı para sistemi geçecek, yapay zekalar devreye sokulacak ve Dijital Dünya Düzeni içinde yerimizi alacağız...” Bu söylediklerimi Abdullah Çiftçi gibi birçok yazar dillendirirken, kimileri de bu söylenenleri komplo teorisi olarak değerlendiriyor, yani inanmak istemiyor ya da mümkün görmüyor. Yakından takip ettiğim kadarı ile bu söylenenler hemen olmasa da yakın zamanda olacak gibi görünüyor. Abdurrahman Dilipak gibi birçok yazar da bu yeni dünya düzenine karşı tavır alarak olanca güçleri ile vatandaşı aydınlatmaya çalışıyor. Ama bazı kesimlerden özellikle de sivil toplum örgütlerinden ses çıkmıyor, afallamışçasına susuyorlar.
İlginç gelişmeler oluyor ve yakından takip ediyorum, Yeni Dünya Düzeni kurulmak istendiğini hatta bazı ülkelerde geçildiğine (Çin) inananlardanım ancak başarılı olamayacaklarını en azından direnç göreceklerini söyleyebilirim.
Bugün yeni dünya düzeninde eğitim yerini yazacağım fakat şunu söyleyip, öyle başlamak istiyorum. Evet, yeni bir dünya düzeni kurmak isteyenler çıkabilir, ben onları Nemrut’un torunları diye isimlendiriyorum. Peki İbrahim(as) çocukları bu şeytanı düzene karşı söyleyecekleri söz yok mu? İsterseniz önce yeni sistem ile eğitimdeki değişimleri bir okuyalım, sonra işin Rahman-i boyutu üzerinde duralım.
YENİ VE ESKİ MODEL KARŞILAŞTIRMASI
Abdullah Çiftçi, hem şehrimiz, hadiseleri ve gelişmeleri yakından takip eden bir isim, yerli ve milli olduğunu düşünüyorum, eğitim konusunda geçen hafta “Eğitimde Büyük Operasyon” başlığı ile yayınladığı videoyu birkaç defa dinledim, not aldım, tüm özel okul temsilcileriyle paylaştım.
Çiftçi özetle diyor ki: “Eğitimde eski modele artık son verilecek ve dijital eğitime yönlendiriliyoruz. Bu eğitim sistemi değişirken, 160 Milyon Dolar Dünya Bankasından para gönderdiler bize, bu parayı da dijital eğitime geçişte kullanıyoruz…
Bundan sonra birkaç meslek dalı birkaçı hariç artık uzaktan eğitim devam edilecek, Eski sistem ile yeni sistem birlikte birkaç yıl daha yürütülecek, sonrası yeni sisteme geçilecek. Özel okulların çoğu kapanacak, öğretmenleri işsiz kalacak. Dijital eğitime geçilecek tıp, kimya gibi uygulamalı eğitim gerektirenler hariç, uzaktan eğitim sürecek. Keza dershaneler birçoğu kaybolacak, kitapçılık mesleği dijital kitaplar olacağı için kapanacak, çünkü yapay zekâ eğitimi ön plana çıkıyor. Buna hazırlanan ülkeler, kazanacak. Robotlar eğitim dahil edilecek, Dijital dünyaya kurgulanan şey, ulus devlete bağlı eğitim modellerini kaldırıp, Dijital Vatandaşlığı hedefleniyor çünkü onlar tek devlet, tek para istiyorlar. Siyasetçi bunu okumalı, bu düzeni hazırlayanlar oldukça mesafe elde ettiler. 2020 yılı ile buna başladılar, 5 yılda hedef düzene geçecek. Yani bu yeni dünya düzenine geçerken bir an önce kendi eğitim politikamızı masaya yatırıp, ülke olarak sistemimizi kurmamız gerekiyor…”
DEĞİŞİM RAHMAN-İ OLMALI
Bizde deriz ki, değişim kaçınılmazdır ancak bu yeni düzeni kuranların niyetleri Rahman-i görünmüyor, Cenabı Allah akledin, tefekkür edin, aklınızı kullanın demiyor mu? Onlar şeytani akılla çalışırken biz Rahmani akıl ile kendi kendimizi yönetecek çalışmalar yapmalıyız. Hakça bir düzen için dünyaya sesimizi duyurmalıyız. Vicdanı hür, adaletli paylaşımı isteyen herkese ulaşmalıyız.
Yani biz Müslüman bir ülke olarak Dijital Eğitim İmparatorluğu kurulurken, vicdanın sesi olup, böylece ruhun, sevginin, emeğin karşılık bulmadı bir düzenin karşısında olmalıyız.
Getirilmek istemen nokta şu, insana hâkim olalım, tek dünya devleti kuralım, Dijital Devlet, Dijital Para, Robotik İnsan bunlar yaratılışı ters şeyler…
Evet eğitim masaya yatırılmalı, dijital eğitim vatandaşlığı istemiyorsak sesimizi yükseltmeliyiz. Dünya dolmuşa binmiş gidiyor, kabullenmek neslimizi kaybettiğimiz anlamına gelir.
Çözüm var, yöneticilere ulaşmalıyız, bu gelişmelere komplo teorisi deyip bir tarafa geçmemeliyiz, gerçek ile yüzleşmeli, kendi yapay zekâmız yapmalı, dünyaya örnek model oluşturmalı, küreselcilerin yanlışları karşısında yer almalıyız. Haksızlık karşısında susmamalıyız. Tarımı önemsemeli, insana yatırım yapmalı. İşsizler ordusu yetiştirmeden vaz geçmeliyiz….