Kendimizden Olmayan Bir Kavme Benzemeye Çalışmak
KENDİ BOŞ İSTEK VE ARZULARIMIZA UYMAK VE SONUÇ Kendi hevai, boş istek ve dünyevi arzularının peşinden koşmak ve dünyaya dalmak insana esas gayesini unutturur. Esas maksat ahiret iken, onları tamamen dünyaya yönelterek insanı boş hayeller peşinden koşturur ve ömür sermayesini gereksiz tüketir. Eğer bir insan; işini, eşini, mal ve servetini, evini, arabasını vs.. Allah ve Resulünden çok severse, onları hatıra getirmeyecek kadar ileri giderse; gizli bir şirke bulaşmış olur. Buna biz şirk-i Hafi diyoruz. Kur’an da Rabbül Alemin;” İnsan kendi heva ve heveslerini ilah kabul eder.” buyurmaktadır. Yani kendi istek ve gereksiz arzularının , mal ve servetin içerisine o kadar dalar ki, Bir nevi Allah-ı ve ahireti unutarak onları kendine ilah edinir, O onların putu olur. yani onları Allahtan daha çok sevmeye başlar .İşte tehlike bundan sonra başlar. Cenab-ı Hak ; Dünya için ahiretini, ahiret için de dünyasını unutup berbat edenlerden eylemesin. Çünkü ahiret dünya da kazanılır . Burası berbat olursa orayı da kaybeder. İnsan dünyada en çok ne ile meşgul olursa hayatı da o şekilde sona erer. Bunları yaparken dünyadan da el etek çekmek doğru değildir. Kantarın topuzunu iyi ayarlamak çok önemlidir. Yüce yaratıcı (cc) mizanda amelleri tartarken, hangisi daha ağır basarsa o tarafa göndereceğini beyan ediyor. Zerre kadar hayır ve zerre kadar şer karşılıksız kalmayacaktır. Halık-ı Kainat taklitçilik ve özentiden uzak gerçek bir İslami hayat yaşamayı bizlere nasip eyleye.