İletişim çağı insanlarımızın bilgi birikini artırdı. Artık hemen hemen her konuda herkes herşeyin farkındı… Hafta sonu iki gencimizin söz kesme törenine davet edilmiştik. Misafirler arasında Kahramanmaraş Sporun Eski Oyuncularından İzzet Kazancı, eğitimciler, doktorlar, psikiloglar da vardı. Tabi erkekler ne konuşacak, spor, siyaset, ekonomi… İnanın bu güncel konulardan daha çok eğitim konuştu. Doğrusu bu durum beni sevindirdi, çünkü bir toplumda yaşanan olumsuzlukların nedeni eğitime bağlanmışsa, teşhis konmuş demektir. İnşallah bu sancımız olur ve eğitim sistemimizde gereken olumlu değişikliklerde beraberinde gelir.  Zaten devletin temsilcileri de son günlerde bu bağlamda açıklamalar yapıyor. Yapılan sohbetten zihnimde kalan bazı sözleri sizlere aktarayım. Önce terör konusu ele alınıyor, dostlar dış güçlerin oyunlarının farkındı olunduğunu, üst aklın Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olduğu belirtilip, PKK maşasını kullandığını, çözümün ise milli birlik ve beraberliğin artmasından geçtiğini belirtiyor. Çok doğru! Sohbet Kahramanmaraşspor konuşmacı İzzet Kazancı, sporda belli bir yere gelmek istiyorsak, alt yapıya önem vermeliyiz, eğitimli gençlere ihtiyaç var deniyor. Kesinlikle katııyorum! Konu boşanmala olunca , yaşlılarımız sevgi, saygıyı anlatıyor, çözüm eğitim deniyor. Siz buna sadakatı da koyun. İşte size sihirli üç kelime. Sevgi, saygı ve sadakat, bunlar olmadan evlilik yürümez, doğru mu? Konu gençliğin geleceğe hazırlanması, sınava dayalı eğitim sistemi eleştiriliyor, çözüm konuşulurken, yeni reformlar yapılması isteniyor. Her gencin kendi yetenek, ilgi ve kabiliyeti doğrultusunda eğitim alması gerektiği belirtiliyor. Harika. Sonra doktorumuz devreye giriyor. Batı ve doğu ülkelerinde Tıp Fakülteleri ile ülkemizi karşılaştırıyor, olması gerekenleri anlatıyor…Süper! Neyse tatlımızı yedik ve ayrıldık. İnsan bu kadar güzel sohbetin ardından yazmadan duramıyor. CEHALET İSLAM DÜNYASININ TEMEL SORUNU Cehalet dediğimiz şey boşuna ortaya çıkmıyor… Mübarek topraklara gittiğimizde,farklı ülkelerin insanları ile söyleşi yapmıştım, gözlemleri sorduğumda neredeyse tamamı müslümanların cehaletinden bahsetti. Oysa bir müslüman cahil olamaz, olmamalı. Çünkü bizim dinimiz, ilim öğrenmeyi farz kılmış. Bizim peygamberimiz ilim müminin yitiğidir, nerede bulursa almalıdır buyurmuş. O halde İslam dünyası neden cehalet içinde? Sorun dinimiz olmadığına göre, biz demek ki bu kutsal dini biz temsil edemiyoruz. Daha açık yazalım, halkı müslüman olan bir topluluğa siz farklı bir kültürün elbisesini giydirirseniz olacak bu olur. ÇÖZÜM TAKVA MEDENİYETİNE DÖNMEK Çözüm ise ‘Takva Medeniyeti’  dönmek. Boşanmaları, obeziteyi, madde bağımlılığını, yaşadığı toplumun kurallarına uymamayı, taklitciliği v.s ortadan kaldırmak istiyorsak yeniden kendi medeniyetimizden ilham almalıyız. Hz. Mevlana ne diyor; “ Öyle bir nesil yetiştirelim ki, kalbi(vicdanı) padişah, aklı vezir, nefsi insana asker olsun.” Açayım mı? Ahlaki değerleri olan, yetenekleri doğrultusunda yetiştirilen, bir yanlış yapacağı zaman beni Allah görür şuurunda olan, aklını ülkesinin gelişmesi adına kullanan bir nesle ihtiyaç var. Sahi son yıllarda kaç buluşu imza attık, bu kadar üniversitemiz var ne yaparlar,spor , resim, müzik yeteneği olan gençlerimizi acaba önemsiyor muyuz? İbrahim Gülsu hocam soruyor; “ hapishaneler ve hastanelerde yer kalmamışkın hala neyi bekliyoruz!” Öğretmen yetiştiren kurumlar, müfredat, alt yapı v.s yeniden ele alınmalı, sınava dayalı sistemden vaz geçilmeli. İnsanı yaşatalım ki, devlet yaşasın diyen atalarımız ne güzel söylemiş. Bakın bir fabrika düşünün, diyelim ki tekstil fabrikası olsun. Ürünün boyası, deseni, örgüsü hatalı olsa, hemen makinaları usta durdurur değil mi? Tıpkı bunun gibi, eğitim sistemi yeniden yapılandırılmalı diyor. Saygılar sunuyorum.