İlmi Sima Ve Mizaj Meselesi

Abone Ol
MİZAÇ VE KABİLİYETLERİMİZ Fahrettin El Razi’nin eserinde derki;  “Mizaç, ister nefsin kendisi, isterse fiilleri itibariyle nefsin bir aleti kabul edilsin, her iki durumda da dış yapı özellikleri doğrudan doğruya nefsi kabiliyetlerimi ve nelere kabiliyetli olduğumuzu anlatır. Daha doğrusu mizaç, nefs ve dış yapının müşterek bir fonksiyonudur der. Yani kısaca bedeni şekillerimiz, dış görünüşümüz, el ve ayaklarımızın biçimi, avuçlarımızın içinde yer alan çizgiler, nefsi kabiliyetlerimizin aynaları olduğunu söyler. Bu ilim muhakkak ki çok üstün bir ilimdir. Bu ilmin, üstünlüğü ve meşruiyyeti, Kitap (Kur’an-ı Kerim), Sünnet (Hz. Peygamberin söz ve uygulamaları) ve akıl ile de sabittir. Kur’an-ı Kerim’de “Bunda mütevessimin (Bir şeyi işaretlerden kavrayıp anlayanlar) için ibretler vardır” (Hicr suresi, 15. Ayet) buyurulur. Bir başka ayette ise, “(Sadakaya muhtaç olup da istemeye çekinenleri) Siz yüzlerinden tanırsınız” (Bakara suresi 273. ayet) denilir. Fetih Suresi’nde (29. ayet) ise “Siz, yüzlerindeki simalarından (yüzlerindeki işaretlerden) onların secde ehli olduğunu anlarsınız” buyurulur. Yine Kur’an-ı Kerim’de “Siz bizim sizi diriltemeyeceğimizi mi sanıyorsunuz. Yanılıyorsunuz. Biz sizin parmak uçlarınızı bile yeniden düzenlemeye muktediriz” buyurulur ki, bu ayet çok ciddi bir şekilde bizi parmak uçları konusunda dikkate davet eder. Çok daha müthiş çok daha net bir ayet daha… “O gün ağızlarınızı mühürleriz. Dünyada iken ne yaptığınızı, ömrünüzü nasıl tükettiğinizi ellerinizden ve ayaklarınızdan öğreniriz. Elleriniz konuşur, ayaklarınız yaptıklarınızla ilgili şehadet eder” Bir başka ayette ise Cenab-ı Hak, kişinin yapısının onun karakterini sergileyen en ciddi belge olduğunu gösterdiğini şu ayetle kullarına ders veriyor. “(Ey Muhammed, de ki:) “Her insan kendi şekline göre iş işler.” Yani kişinin ne işler yapacağını onun yüzündeki işaretlerden, yapısından ellerinin içindeki çizgilerden anlamak mümkündür. Firase’nin, yani işaret ve şekillerden hareket ederek insanın özündeki anlamları yakalamanın örnekleri Hz. Peygamberin sünnetinde de yeri vardır. Hz. Peygamber, bir gün bir kabileyi gezerken, bir çocuğun yüzüne bakıp, “Siz akraba evliliği yapıyorsunuz. Kanınızı tazaleyin (Yani dışarıdan evlenin)” buyurur. Yine Peygamberimiz şöyle buyurur: “Mümin, Allah’ın nuruyla bakar. Onun ferasetinden (işaretlerden hareketle içinizi okumasından) korkun” Bir başka gün de, sohbetinde bulunan sahabesinin yüzüne bakıp “Eğer içinizde bir “muhdess” (reformcu, yenilikçi, yeniliklere açık) varsa o da Ömer’dir” buyurdu. Bu durum akıl açısından da geçerlidir.” Bundan dolayı bizlerde sınıftaki zeki çocukları gözlerinden ve dikkatlerinden, konuşmalarından, çözüme yönelik düşüncelerindeki derinliklerinden ayırt ederiz.  Diyeceğim şu, insanın kalp güzelliği veya vicdansızlığı yüzüne, hatta öfkelendiğinde hareketlerine bile yansıyor. Bugünlük burada bitirelim, yarın inşallah devam ederiz. Kalın sağlıcakla.