Bir adam, gizlice bir hurma ağacınıntepesine çıkmıştı. Ağacın dallarını silkeliyor, hurmaları düşürüyordu. Derkenağacın sahibi geldi.
EyAllah’tan korkmaz, kuldan utanmaz! Nedir bu yaptığın? İn çabuk aşağı, diyeadamı azarladı.
Adamdedi ki:
Allah’ınkulu, Allah’ın bağından onun bağışladığı hurmayı yiyor. Niçin onu kınıyorsun?Allah’ın cömertliğini niçin kıskanıyorsun? Hak sofrasında cimrilik olur mu?
Bağsahibi, hizmetçisine:
İpigetir de şu adamın sorusunun cevabını vereyim, diye emretti.
Hizmetçihemen kalın bir ip getirdi. Adamı güç bela ağaçtan indirip aynı ağaca sıkıcabağladılar.
Bağsahibi, adamın sırtına ve baldırına sopayla sertçe vurmaya başladı.
Hırsız,feryat etti:
“Yahu,bu günahsız; zavallı kulu inlete inlete öldürecek misin?” dedi.
Bağsahibi cevap verdi:
Allah’ınkulu, onun başka bir kulunu Allah’ın sopasıyla güzelce dövüyor! Sopa daAllah’ın, sırt da baldır da… Dövülen de Allah’ın kulu, döven de… Ben ancak onunbuyruğunun bir aracıyım!
Hırsızpişman oldu. avazı çıktığı kadar bağırarak:
“Tamam,haklısın. Tövbe ediyorum. Sözlerimi geri alıyorum. Elbet, Allah bana da iradevermiş,” dedi.
Mesneviden Öyküler