Güneş Yakar, Su Ferahlık Verir
vicdanının sesine kulak verirde, Rabbine yönelirse inşallah kurtuluşa erenlerden olur. NEFİS VE İNSAN “Nefis, insan mahiyetinde maddi , cismani ve hayvani yönü temsil eden ve nurani ve latif duyguların terakki ve tekemmülünde rakip olan bir cihazdır. Nurlarda böyle tanımlanır ve bir başka tanımlamada ise; “Nefis, insanın nebati ve hayvani bütün istek ve arzularını cem eden bir terim olarak tanımlanır. İnsan bu nefsi ıslah ve terbiye ile nurani ve latif bir surete çevrilebilir. İşte nefsin mertebeleri bu ıslah ve terbiye sürecinin aşamalarından ibarettir. Allah, nefis ve şeytan gibi şeyleri insanın terakkİ(gelişme) ve tekemmülü(durdurma) için insana musallat etmiştir. Bu yüzden imtihan dünyasında ölene kadar nefis ve şeytan insan mahiyetinde vazifesini yapacaktır. İnsanın vazifesi de bu düşmanlarla mücadele edip Allah yolunda terakki etmektir.”(Risaleyi Nur) ŞARTLAR NEFSİ KÖRÜKLÜYOR Yukardaki tespitleri yaptık ama günümüz insanı da nefisle mücadele de zor şartlar altında yoluna devam etmek zorunda. Şehvet tahrik ediliyor, israf için nimet bol, malum nimet bol olunca nefis kuduruyor… Diğer yandan imanı güçlendirmek ve sevap kazanmak da bir o kadar kolay. Sadece haramlara sırtını dönmek gerekiyor. İşte bu da günümüz insanının en büyük problemi. Çoğumuz faizi çerez gibi yiyoruz Allah esirgesin. Varlık olunca, tüketim çılgınlığı da başlıyor… Velhasıl, asrımız insanı imanı ile nefsi arasında büyük bir savaş veriyor. Tabi veriyorsak! Çünkü nefis Alabaşlı Köpek gibidir, onunla mücadele etmediniz mi, sizin kralınız olur, aklın başköşesine oturur. Nefs-i emmare, nefsin terbiyeden geçmemiş ham halidir. Böyle bir nefis şiddetle ve ısrarla kötülüğü emreder, günahlara dalmak ister. Başkasını bilmem ama insanlığın en büyük sorunu nefis yarası. Özellikle gençliğimize dikkat çekmek istiyorum. Gençlik sıkıntılı olunca da toplumun geleceği de sıkıntılı demektir. Evlat babayı, baba evladı anlamaz olmuş. Büsbütün karamsal değilim tabi ki, çünkü bu ülkede milyonlarca insan İslam-i arayış içinde, bir kımıldanma var. İnşallah! Sonumuz hayır olur. DURUMU HOCAMA SORDUM BANA DEDİ Kİ! Hocam sordum bu durumu, şunları anlattı; “Bir öğrenci on beş yıllık tahsil hayatının sonunda belli bir alanda uzman olarak üniversiteyi bitirir. Veya bir ustanın yanında işe başlayan bir çırak misali, yıllar sonra o alanda mesleki eğitimi tamamlar usta olur. İşte bütün bunlarda bir seyri sülûk olduğu gibi, nefis için de bir seyri sülûk(manevi terbiye) lazımdır. Ham petrol başlangıçta siyah ve pis kokuludur. Fakat arıtma neticesinde bu ham petrolden yüzlerce faydalı şey üretilir. Benzin bunlardan sadece bir tanesidir. Onun gibi, nefis işin başlangıcında o ham hali ile tabir yerinde ise pistir. Fakat belli bir seyri sülûk sonucu arınmış bir hale gelir, kötü özelliklerinden birer birer kurtulur.” İşin özü şu, galibe bizim nefis terbiyesi gerektiren eğitim yuvalarına ihtiyacımız var. Tabi yönelecek ve yönlendirecek güneşler bulabilirsek! Kalın sağlıcakla.