Yeni kurulan dünya düzenin de teknolojiye ayak uydurup çalışmak ve çaba göstermek zaruri hale gelmiştir. Dünya o kadar küçülmüş ki tek büyük bir devlet haline gelmiştir. Gelişen teknoloji ile anında dünyanın her yerine ulaşmak kolaylaşmıştır. Bu hızın ve gelişimin dışında kalmaya çalışanlar daima sürünmeye mahkum olacaktır. Belki bunu anlamakta güçlük çekenler olabilir. Yatmak la bu hıza ayak uydurmak mümkün değildir. İslam dinin de “ bu günü yarına eşit olan aldanmıştır.” Diye önemli bir uyarı vardır. Yani sürekli çalışmak ve ilerlemek esastır. İslam da gericilik yoktur. Son zamanlarda dünya güç dengeleri değişmeye başlamıştır. Eksen doğuya yönelme eğilimindedir. Bunun farkında olmayan devletler ilerde kaybetmeye mahkum olacaktır. Bugün dünyaya yön veren ülkeler bilinir hale gelmiştir. Bunlar : Türkiye, Rusya, Çin ve Amerika dır. İseteyen kabul eder isteyen etmez. Bu benim acizane fikrimdir. Artık dünya düzeninde Türkiyenin de söyleyecek sözü vardır. Bunu da son zamanlarda ispat-ı rüşt etmiştir. Sayın Erdoğan’ın bu konuda ki çabaları hep bunu sonucudur. Bu işin farkına varan ileriyi gören bir lider olduğunu dünyaya göstermiştir. Acaba neden rahat yatağın da dinlenmek dururken, gece gündüz demeden dünyayı dolaşıyor? İşte bu bir farkındalık olmasından ileri gelmektedir. Liderlik farkı buradadır. Artık o bir dünya lideridir. Gittiği her yerde de kendine yakışır bir biçimde karşılık görmektedir. Ne diyor; Biz olmadan Suriye de biz çözüm olmaz, bizim kapımızı çalmak zorundasınız diyor. Başka ne diyor; Hiç bir terör örgütünü ayırt etmeden bize tehdit oluşturan, hangi örgüt olursa olsun kimseden müsaade almadan angajman kuralları içerisinde gereğini yaparız diyor. Bu ifadenin ne anlama geldiğini her aklı selim her halde anlar. Hem de bunu Amerikanın göbeğinde söylüyor. Eskiden olduğu gibi “ aman efendim siz nasıl uygun görürseniz öyle olur” devrinin artık sona erdiğini ilan ede ede. Bu olaya dünya şaşırdı, hayran kaldı. Bizim içimizde ki sağır kulaklar hala işetemedi ve olayın farkına varamadı. Dünyan ın ve Türkiye nin değiştiğinin hala farkına varamadılar. Oradan Dünya devi şirketlerine çağrı yapıyor: Gelin Türkiye de yatırım yapın. Eğer bir engel çıkarsa beni bulun gereken her türlü kolaylığı sağlarım diyor. İşte ülkesini düşünen, onu kalkınması için çırpınan bir lider. Oturup keyfime bakarım demiyor. Yatıp yatıp uyumakla ülke kalkınmaz. Çankaya - Meclis arası gidip gelmekle ülke kalkınmaz. Ülke ye sevdalı olacaksın, uykuların kaçacak bir yetimin-öksüzün ayağına diken batsa onu acısını duyacaksın o zaman gerçek lider olursun. Laf ile peynir gemisi yürümüyor artık. İşte Erdoğan’ ı biz bundan dolayı seviyoruz. Yoksa kimsenin kaşına gözüne hayran olduğumuzdan değil. Geçek vatan sever olduğu için, Allah ve Peygambere saygılı olduğu için, hizmet aşığı olduğu için seviyoruz. Kimseyi ayırt etmeden tüm ülkeye sahip çıktığı seviyoruz. Mazlumların ve ezilenlerin sesi soluğu olduğu için seviyoruz. Allah hayırlı hizmetlerin de yar ve yardımcısı olsun. Alemlerin Rabbi ve Sahibi olan Allah’a emanet olun.