Gazetecilik mi ? insanlık mı? (7)

Abone Ol
BAKANA “BENDEN BAŞKASINA AÇIKLAMA YAPMA” DENİR Mİ? Koskoca bakana “benden başkasına açıklama yapmayın” denir mi? Tabi ki denmez. O yüzden, Adana’daki rutin programının baltalanması olasılığı ile  ikna etmiş oldum. Sonra önce ben asansörden aşağı indim, gazetecilerin arasına karıştım. Sonra Bakan indi. Adana Valisi Kemal Önal, beni iyi tanırdı. Bakanla konuştuğumu da anladı. Yanına gittim, “işlem tamam sayın valim” dedim.  Kemal Önal, Bakan yanına geldiğinde “Sayın bakanım Dilek Hanım cevval gazetcidir. Haberi yerde de yakalar, havada da” dedi.   ATLATMA ALIŞKANLIĞI Ertesi gün Bakanın diyanetteki kadrolaşmaya ilişkin açıklaması bütün gazetelerde manşet çıktı. Bir de bu haberi destekleyen Adana manzarasına nazır fotoğrafı vardı. Havam beş bindi. Kimsede yoktu bu açıklamalar. Ben bu atlatmaları alışkanlık haline getirmiştim. Anadolu Ajansı ile TRT kardeş kurumlardır. Her ikisi bir yerde devletin olduğundan birbirimize kardeş kuruluşlar deriz. Bir gün TRT’nin muhabiri yine bir bakan takibinde yanıma gelip, “Ya Dilek, ne soracaksan sor bakana biz rutini toparladık, büroya dönmemiz gerekiyor” dedi. Ben tabi ki gülerek, “Gönül rahatlığıyla gidin bir şey sormayacağım” dedim. Ben yalandan nefret ederim ama iş haber atlatmaksa tabi pembe yalanların da olur. Bu da bir pembe yalandı. Habercilikte karşımdaki evladım da olsa haber atlatırım. Haber atlatmadan gazeteciliğin keyfi yaşanmaz ki ....   ESKİ MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN Yine bir gün Maliye Bakanını Kemal Unakıtan’ı takip ediyordum. Renkli bir bakandı. Hatay’ın İskenderun ilçesinde demir çelik tesislerini ziyaret etti. Sonra programı sonlanacak ve dinlenmeye çekilecekti. İstanbul basını dahil son ziyaretten sonra bakanı takip etmeyi bırakıp otellerine yerleştiler. Ben bakanın peşini bırakmadım. Kural bu aslında. Ya Bakan karar değiştirse, dinlenmeye geçmese? Aklıma gelen oldu ve bakan İskenderun’daki Tosyalı Çelik’e geçti. Program dışı bu ziyaret benim atlatma haber yapmam için büyük bir fırsatı. O dönemde de Uzanlar’ın devlete olan borçları gündemdeydi. Bakan Tosyalı Çelik’i gezdikten sonra dinlenirken yanına gittim. Uzanlar’ın borcunu sordum. “Paşa Paşa Ödeyecekler” dedi. Ben hem bakanın rutin ziyaretini atlattım, hem de özel haberi hazırladım. Diğer gazeteler uyurken, ben haberi merkeze geçtim. Yine ertesi gün şovumu yaptım. Haber tüm ulusal basında manşetti. “Paşa Paşa Ödeyecekler”.... Saygılarımla DEVAMI HAFTAYA