Şimdi herkes bu nasıl başlık bu nasıl soru diyehiddetlenecek…
Fethiyespor karşısında iyi bir oyun oynadık aslında…
Futbol tarihi “iyi oynadı ama kaybetti” yi değil, sadeceskoru yazar…
Her iki takım içinde skorun çok ama çok önemli olduğu birmaçtı…
Görev alan her kes, savaştı, mücadele etti…
Oyunun başlarında konuk ekibin direğe tosladığı an maçınkırılma noktasıydı…
Atamadılar, hal böyle olunca “atamayana atarlar” ilkesidevreye girdi…
Uzatma dakikalarında yani 45+2 gol duran toptan…
Stadyum gümbür gümbür…
Hakkını vermek gerek Devrim doğru zamanda, doğru yerde,çok güzel bir temas yaptı…
İkinci golü bulup rakibin direncini kırma fırsatlarındanyararlanılamaması, skoru geriye yaslanarak koruma anlayışı herkesi sıkıntıya,strese soktu…
Bu stres rakibinde hareketine sebebiyet verdi.
57. dakikada şaşırtan bir gol, herkes baka kaldı.
Beraberliğin yakalandığı müsabakada her iki takımdabaskılı oyunla yüklendi ama olmadı.
İyi oynamak yetmiyor, gol maçın sonucuna endeksli…
Geçtiğimiz Hafta Erdal Hoca eleştiriler aldığını ifadeetmişti.
Haklı eleştirilmişti.
9 kişiye karşı oynamak ve kazanamayıp 1 puanla dönmekeleştirilmesinde ne eleştirilsin.
Futbol zor iştir ama Kahramanmaraşspor ise zora meydanokuyan bir takım.
Isıran ama sonuca ulaşamayan bir mücadelede puanlarpaylaşıldı.
Baskı kuran ama sonuç zafiyatı olan bir oyun…
Futbolun adaleti olmaz, oynarsın, oynarsın atamazsın…
Adamlar bir gelir tam gelir…
İşte Fethiye maçı tek pozisyonluk biçimindeki oyun…
Fethiye’nin 3-4 net pozisyonu 2 si gol biri direk birikaleci…
Bizde ise en aşağı ilk yarı 9-10, 2. Yarı 13-14 pozisyon…
Sonuç 2-2…
Farkında mısınız 1 puan 1 puan eriyip gidiyoruz.
Adamlar ilk golü buluyor, golü atan hemen oyundanalınıyor onun 1 performans üstü oyuna dahil oluyor.
2. gol ise sonradan oyuna giren aktif adamdan…
Ne diyelim, hoca fonksiyonumu?, sporcu fonksiyonu mu?
Buna istinaden biz mi elimizden kaçırdık!
Yoksa onlar mı?